Manuel Terapi Ankara
Manuel terapi hakkında detaylı bilgi ve randevu almak için formumuzu doldurabilirsiniz.
HEMEN BİLGİ AL
Manuel Terapi
Manuel terapi yöntemlerini bilimsel olarak ele alan, uygulama teknikleri ve etkilerini güncel bilgiler ışığında araştıran ve açıklayan tıp bilimine manuel tıp denir. Manuel tıp, tıp bilimi ve sanatı kadar eskiye dayanır. Antik çağlardan beri ‘ellerin kullanımı’ tanı koymaya ve tedavi etmeye yarayan bir uygulama olarak kullanılmış, hekim hasta arasında özel bir bağ oluşturmuştur.
Binlerce yıldır insanların çektiği acıları dindirmek için ‘elleri koyarak’ uygulanan birçok teknik kullanılmıştır. Bu yöntemler kas-iskelet sistemi bozukluklarının tedavisinde özellikle boyun ve bel ağrısı için cerrahi olmayan bir yaklaşım olarak kullanılmıştır.
Modern tıbbın babası olan Hipokrat, kaldıraç kollarını kullanarak birçok kas iskelet sistem bozukluklarını tedavi ederek manuel tıbbı tıp alanına sokmuştur.
Manuel Terapi Kimlere Yapılır?
Manuel terapi uygulamalarında başarılı bir sonuç için hasta seçimi son derece önemlidir. Kas iskelet sisteminin fonksiyon bozukluğu, lokalize hassasiyet ve hareket kaybı bulunan bütün ağrılarda sakıncalı bir durum yoksa MANUEL TERAPİ yöntemleri uygulanır. Tedavi planlanan bölgede kırık, burkulma, incinme, yırtık gibi zedenlenmeler ve diğer sakıncalı durumlar dikkatle incelenmelidir. Bunda dolayı hastanın manuel tedaviye uygun olup olmadığı, insan anatomisine hakim, kas iskelet sistemi rahatsızlıklarını değerlendirme becerisi olan, manuel tıp konusunda eğitimli ve deneyimli bir hekim tarafından ayrıntılı muayene edilerek değerlendirilir.
Bel, boyun fıtığı olarak bilinen disk herniasyonları, bel, boyun düzleşmesi, kulunç olarak bilinen miyofasiyal ağrılar ve donuk omuz gibi eklem kısıtlılıkları başta olmak üzere kas iskelet sisteminin yapısal ve kalıcı olmayan bir çok işlev bozukluklarında uygulanır. Ani bel, boyun tutulmaları, kilitlenmeler, sakroiliyak disfonksiyon denilen bele yansıyan ağrıya neden olan leğen kemiği kaynaklı sorunlar, omuzda sıkışma sendromu, tenisçi dirseği gibi tendinitler,karpal tünel sendromu başta olmak üzere bir çok sinir sıkışmasında bazen tek başına bazen de başka tedavi yöntemleri ile birlikte kullanılır. Fibromiyaljide standart medikal tedaviye eklenen manuel terapi ile hastanın şikayetlerinde anlamlı olarak azalmalar görülür.
Manuel Terapi Nedir?
Manuel terapi ellerle yapılan tedavi demektir. Eklemlerdeki hareket kısıtlılıklarını düzeltmek, geriye dönüşlü fonksiyon bozukluklarını gidermek amacıyla, yalnızca elleri kullanarak yapılan bir yöntemdir. Denge içinde kas iskelet sisteminin maksimal ve ağrısız hareketini sağlamak amacıyla manevra ve talimatlarla tedavide elleri kullanma yöntemidir.
Eklemdeki fonksiyon bozukluğu çoğu kez dejeneratif değişikliklerle açıklanmaya çalışılır. Ağrılı ve hareketi kısıtlanmış eklemlerin muayenesinde çoğu kez kireçlenme, menisküs gibi bir hastalık tespit edilemez. Ayrıca radyolojik olarak belirgin dejeneratif değişikliğe rağmen hareketler açık ve ağrısız olabileceği gibi tam tersine, normal radyolojik görünüme rağmen hareketler ileri derecede ağrılı ve kısıtlı da olabilir. Sonuç olarak fonksiyon bozuklukları her zaman standart organik patolojilerle açıklanamamaktadır.
Bizimle İletişime Geç
Uzm. Dr. Yasemin Soytürk ile iletişime geçmek için tıklayınız!
Manuel Terapinin Mutlak Yapılmaması Gereken Durumlar Nelerdir?
Manuel tedaviye başlamadan önce mutlak sakıncalı durumların değerlendirilmesi zaruridir. Pek çok sistemik hastalıkla birlikte birçok lokal problem yapılmaması gereken durumları oluşturur. Manuel terapi yöntemleri ancak tecrübeli bir uzmanın gözetiminde, uzun süreli pratikle öğrenilebilir. Yeterli tecrübeye sahip olmayanların manuel terapi yapmaya kalkışmalarıgeri dönüşümsüz sıkıntılarla sonuçlanabilir.
Kanserler, sistemik kemik hastalıkları, kanama bozuklukları, kırıklar ve ilerleylici kuvvet kaybıyla giden hastalıklar önemli yapılmaması gereken grupları oluşturur. Tamamen donmuş eklemelerde uygulama yapılamayacağı gibi, eklemlerde aşırı gevşeklik olan durumlarda da yapılamaz.
Manuel Tedavinin Etkisi Ne Kadar Süre Devam Eder?
Kas iskelet sistemi sorununun neden kaynaklandığı ve ne kadar süredir var olduğu önemlidir.
Duruş bozukluğu, kas dengesizlikleri, evde ve işyerinde uygun olmayan ergonomi ile çalışma gibi nedenlerden kaynaklanan bir soruna manuel tedavi ile yardımcı olunabilir. Ancak nedenler ortadan kaldırılmazsa yakınmaların belirli bir süre sonra tekrarlama olasılığı fazladır. Bu nedenle manuel tedavi sonrasında da ergonomik prensiplere dikkat edilmelidir.
Kas dengesizlikleri için güçsüz olan kaslara kuvvetlendirme ve kısalmış gergin kaslara germe egzersizlerini içeren kişiye özel egzersiz programına uyulmalıdır.
Yeni başlayan kas iskelet sorunlarında eklem ve kıkırdaklarda yapısal değişiklikler meydana gelmeden önce yapılan uygulamalarda manuel tedavinin etkinliği daha kısa sürede elde edilebilir (tek bir uygulama yeterli olabilir) ve etkisi daha uzun süreli olur.
Uzun süreli sorunlarda ise özellikle osteofit gibi yeni kemik oluşumu, eklem aralığında daralma gibi yapısal hasar da gelişmişse manuel terapi daha uzun sürer ve tedavi etkinliği istenilen düzeye ulaşamayabilir. Örneğin kronik bel ağrısı (12 haftadan uzun süren bel ağrısı) varlığında; 12 seansa kadar manuel terapi seanslarının uzatılması önerilebilir.
Manuel Terapi Nasıl Bir Yöntemdir
Eller ile hastanın sorunlu olan bölgesine dışardan itme, germe, bükme gibi kuvvetler uygulanır. Hastanın vücut bölümleri ya da eklemleri kaldıraç gibi kullanılabilir. Manuel terapi tekniklerine hazırlık periyodu ile başlanır; el yardımıyla yumuşak dokular uzaklaştırılıp tedavi edilecek bölge uygun pozisyona getirilir. Manuel terapide fizyolojik ve elastik bariyerler dikkate alınmalıdır. Hasta rahat ve gevşek pozisyonda olmalıdır. Hekim rahat ve destekli şekilde durmalıdır. Hasta ile hekimin ilişkisi ‘iyi dans eden bir çift’ gibi uyumlu olmalıdır.
Manipülasyon ve mobilizasyon terimleri bu teknikleri tanımlamak için kullanılır. Manipülasyon; hastaya uygun pozisyon verildikten sonra kısıtlılığının bulunduğu bölgeye küçük bir güç kullanarak kısa ve kontollü bir itme ile istenen yönde hareket sağlanır. Uygulanan kuvvet hızlı olmalıdır. Hastanın muayene bulguları ve tanısına uygun olarak yapılır ve uygulama ağrısızdır. Uygulama sırasında çıtlama, kütleme sesi duyulabilir. Genellikle uygulamadan hemen sonra bir rahatlama gözlenir. Mobilizasyon ise; eklem, kas ve sinir dokularına uygulanan daha yavaş ancak genliği daha büyük tekrarlanan pasif hareketlerdir. Amaç tekrarlanan hareketlerle kısıtlılığı yok etmektir. Manipülasyon öncesi hazırlık amacıyla uygulanabilir veya manipülasyonun uygulanamayacağı durumlarda tekrarlanan mobilizasyon uygulamaları ile benzer iyileşme sağlanabilir.
Hastanın tedaviye uyumu önemlidir. Hastadan beklenen genellikle rahat olması ve uygulanan teknikler sırasında söylendiği zaman derin nefes alıp vermesidir. Bazı kas tekniklerinde de, hastanın kasını aktif olarak kasması istenir.
Manuel Terapinin Bilimsel Temelleri Nelerdir?
İnsan vücudunda kemik, eklemler ile kaslar ve çevre yumuşak dokuların birbirleri ile yapısal olduğu kadar işlevsel bir ilişki içindedirler. Bu yapısal ve biyomekanik bütünlük içinde yapılan değerlendirmeler ile vücudun bir bölgesinde hissedilen ağrının başka bölgedeki bir hareket kısıtlılığından kaynaklandığı saptanabilir.
Hareket kısıtlılığının tedavi edilmesi ile, kinetik zincir dediğimiz hareket sisteminin fonksiyonel ilişkide olduğu diğer yapılardaki sorunlar da ortadan kalkar. Bu durum, manuel terapinin biyomekanik etkileri ile açıklanmaya çalışılmaktadır.
Manuel uygulamalar ile, eklem yüzeylerinin birbirinden ayrıldığı ve eklem aralığında ve omurgada disk içindeki basıncın azaldığı bilimsel çalışmalarda gösterilmiştir. Özellikle erken dönemde ağrıyı azaltmakta ve işlevsellikte artış sağlamakta etkili olduğunu gösteren çalışmalar mevcuttur.
Bel ağrısı, diz ve kalça osteoartriti (kireçlenme) tedavi rehberlerinde manuel terapi diğer tedavi yöntemleri ile birlikte önerilmektedir.
Manuel Tedavinin Etkisi Ne Kadar Süre Devam Eder?
Kas iskelet sistemi sorununun neden kaynaklandığı ve ne kadar süredir var olduğu önemlidir. Duruş bozukluğu, kas dengesizlikleri, evde ve işyerinde uygun olmayan ergonomi ile çalışma gibi nedenlerden kaynaklanan bir soruna manuel tedavi ile yardımcı olunabilir. Ancak nedenler ortadan kaldırılmazsa yakınmaların belirli bir süre sonra tekrarlama olasılığı fazladır. Bu nedenle manuel tedavi sonrasında da ergonomik prensiplere dikkat edilmelidir. Kas dengesizlikleri için güçsüz olan kaslara kuvvetlendirme ve kısalmış gergin kaslara germe egzersizlerini içeren kişiye özel egzersiz programına uyulmalıdır. Yeni başlayan kas iskelet sorunlarında eklem ve kıkırdaklarda yapısal değişiklikler meydana gelmeden önce yapılan uygulamalarda manuel tedavinin etkinliği daha kısa sürede elde edilebilir (tek bir uygulama yeterli olabilir) ve etkisi daha uzun süreli olur. Uzun süreli sorunlarda ise özellikle osteofit gibi yeni kemik oluşumu, eklem aralığında daralma gibi yapısal hasar da gelişmişse manuel terapi daha uzun sürer ve tedavi etkinliği istenilen düzeye ulaşamayabilir. Örneğin kronik bel ağrısı (12 haftadan uzun süren bel ağrısı) varlığında; 12 seansa kadar manuel terapi seanslarının uzatılması önerilebilir.
Manuel Terapi Videoları
Manuel Terapi Videolarımıza Aşağıdan Ulaşabilirsiniz.
Manuel Terapi Nedir?
Manuel Terapi Hangi Sorunlarda Kullanılır?
Manuel Terapide Tanımlar
Manuel Terapi?
Manuel terapi ellerle yapılan tedavi demektir. Eklemlerdeki hareket kısıtlılıklarını düzeltmek , geriye dönüşümlü fonksiyon bozukluklarını gidermek amacıyla , yalnızca elleri kullanarak yapılan bir mekanoterapi yöntemidir.
Manuel Terapi, Manipulasyon
Uluslararası Manüel Tıp Federesyonunun tanımlamasına göre manipülasyon, “Postüral denge durumunda kas-iskelet sisteminin maksimal, ağrısız hareketini sağlamaya yönelik talimatlar ve manevralar kullanılarak hastanın tedavi sürecinde ellerin kullanımı”dır.
Manuel Terapi, Mobilizasyon
Mobilizasyon teknikleri hastanın istemli olarak durdurabileceği kadar yavaş hızda gerçekleştirilen, ritmik, tekrarlanan pasif hareketlerdir.
Manuel Tıp
Manuel terapi yöntemlerini bilimsel olarak ele alan , endikasyon, kontrendikasyon , uygulama teknikleri ve etkilerini güncel bilgiler ışığında araştıran ve açıklayan tıp bilimine “ manuel tıp “ denir. Manuel tıbbın hedefi optimal vücut mekaniklerini sağlamaya yardımcı olmak ve kısıtlanmış bölgelerde hareketi arttırmaktır.
Manuel Tıp Eğitimi
Manuel tıp uygulamaları 40 ülkede kanunla düzenlenmiştir. Manuel tıp eğitimi ülkeden ülkeye önemli ölçüde değişir. Örneğin Yeni Zelanda ve Rusya’da uzmanlık statüsüne sahiptir.
Amerikadaki İlk Manuel Terapi Okulu; Andrew Taylor Still Tarafından Kurulmuştur. Fransa’da Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon uzmanlık eğitiminde manuel terapi yerini almıştır Bazı ülkelerde uzmanlık, yan dal ve tıp eğitimi sonrası sertifikasyon geliştirilmiştir. Yasal düzenlenmenin olmadığı ülkelerde ise manuel tıp uygulamaları için lokomotor sistemle ilgili bölümlerden nöroloji, ortopedi, FTR, romatolojiye ve ayrıca aile hekimleri ve pratisyenlere yan dal eğitimi veya ek yetki vermektedir. Ülkemizde Prof.Dr. Cihan Aksoy önderliğindeki çalışmalar 1990’dan beri devam etmektedir. 2009’da Uluslararası Manuel/Muskoloskeletal Tıp Federasyonunda (International Federation for Manuel/Musculoskeletal Medicine – FIMM) ülkemizi temsil etmek üzere Cihan Aksoy başkanlığında Manuel Tıp Derneği kurulmuş, üyeliğimiz onaylanmış ve ülkemizde manuel tıp eğitiminin FIMM öğretisine uygun olarak şekillenmesi kararlaştırılmıştır.
Manuel Terapide Tarihsel Gelişim
Manuel Terapi Tarihçe
El beyinde en geniş yeri kaplayan organdır. Antik çağlardan beri “Ellerin kullanımı” tanı koymaya ve tedavi etmeye yarayan bir uygulama olarak kullanılmıştır.
Kas-İskelet sistemi hastalıklarında ellerin kullanılması asırlar öncesinde dayanmaktadır. Manuel tıbbın 4000 yıl önce eski Tayland’da kullanıldığına dair kuvvetli kanıtlar bulunmaktadır. Çeşitli yaralanmalarda ve hastalıkların tedavisinde ellerin kullanılması eski Mısırlılara kadar uzanmaktadır.
James Mennell, Fiziksel tıp alanında profesördür. Anestezi kullanmadan omurga patolojilerinin tedavisinde oldukça yararlı ve uygulama alanı bulan yeni manipülasyon teknikleri geliştirmiştir. Yaşamı boyunca eklem hareketlerini inceleyerek, istemsiz hareketlerin manipülasyonlarında ne kadar önemli olduğunu saptamıştır. Mennell’in en çok çalışma alanı periferik eklemler üzerindedir.
Andrew Taylor Still 1874 yılında ilk osteopatik tekniği geliştirmiştir. Osteopati; omurga bozukluklarında bozuk segmentteki mobiliteyi arttırarak ağrısız eklem hareketi kazandırma yöntemidir. Bu işlemi yapanlara da osteopat adı verilir. Still’in çalışmaları bugün kullanılmakta olan pek çok modern manipülasyon tekniklerinin doğmasına öncülük etmiştir.
Still’in ilaçsız tedavi etme düşüncesi pekçok doktor tarafından kabul görmemiş ama Oliver Wendell Holmes, ‘eğer bütün tıpta kullanılan ilaçlar denize atılsa insanlık açısından çok iyi, fakat balıklar açısından çok kötü olurdu’ diyerek Still’i desteklemiştir. Still’in görüşü aşağıdaki şekilde özetlenebilir.
Vücut bir bütündür. Vücudun kendi kendini iyileştirme gücü vardır. Sağlığın devamlılığı ve hastalıklardan kurtulabilmesi için gerekli her şey insan vücudunda mevcuttur. Hekimin rolü bu kapasiteyi harekete geçirme ve kuvvetlendirme olmalıdır. Kas-iskelet sistemi bütün vücut yapısının tamamlayıcı bir parçasıdır. Bu sistemdeki bir bozukluk bütün vücudu etkiler. Yapı-fonksiyon işbirliği önemlidir. Vücut yapısı fonksiyonu yönetirken fonksiyon da yapıyı olumlu yönde etkiler.
Vücudun fonksiyonel kapasitenin düzelmesi iyilik düzeyinin artmasını, hastalık ve sakatlıktan kurtulmasını sağlar. Günümüzde boyun ve bel ağrısı birçok endüstrileşmiş ülkede epidemi boyutlarına ulaşmıştır. Yaşamların bir döneminde tüm erişkinlerin yaklaşık %80’inin bel ağrısı ve %50’sinin boyun ağrısı çekeceği tahmin edilmektedir. Omurga bölgesindeki ağrıdaki bu artış toplum için önemli mali sonuçlar doğurmuştur. Son yıllarda morbiditeyi azaltma ve tedavi seçeneklerinin maliyet-etkinliğini arttırma yönünde çabalar olmuştur.
Manuel Terapide Hasta Seçimi Nasıl Olmalıdır?
Manuel terapinin gerçek endikasyonu segmental disfonksiyonlardır. Segmental disfonksiyona neden olan pek çok hastalık vardır. Hem omurga hem de ekstremitelerde, akut ve kronik eklem/ligaman zorlamaları (sprain veya strain) manuel terapinin sıklıkla uygulandığı patolojilerdendir. Kişinin hastalığı yeni başlamışsa yani akutsa tedavinin daha başarılı olduğu söylenmektedir. Eğer ligaman hasarı varsa mobilizasyon denilen manuel terapi yöntemleriyle yetinilmesi gerekir. Güç kaybına neden olmayan bel fıtığı ve boyun fıtığında dikkatli bir muayene ve radyolojik incelemeden sonra uygulanabilir. Faset sendromuna bağlı bel ağrısı uygun manuel tıp girişimi ile giderebilir. İmmobilizasyon ya da fraktür sonrası eklem hareket kısıtlığı, sertlik ve ağrı ile buna bağlı bloklar bir diğer endikasyon grubunu oluşturur.
Manuel tıp yöntemlerine iyi cevap veren bir diğer patoloji de sık görülen ve bel fıtığını taklit eder tarzda ağrı yapan sakroiliak disfonksiyon sendromudur. Vertebrobaziler yetmezlik olmadan ortaya çıkan benign paroksimal vertigo, sık baş dönmesi nedenlerindendir. Bu hastalıkta da bir takım manuel manevralarla iyi sonuçlar alındığı bildirilmiştir. Temporomandibular disfonksiyon sendromunda özellikle nonredüktabl disk deplasmanlarında ve subluksasyonlarında manuel tıp yöntemlerinden yararlanılabilir.
Gamber ve ark. Fibromiyaljide standart medikal tedaviye eklenen manuel tedavi ile semptomların anlamlı olarak azaldığını göstermiştir. Yapılan bir araştırmada, postoperatif ağrının kontrolünde ve erken mobilizasyon sağlanmada, yumuşak doku yöntemleri ağırlıklı manipülatif tedavinin etkili olduğu gösterilmiştir.
Manuel tedavi yöntemlerinin profilaktik(hastalık başlamadan) uygulaması konusunda değişik düşünceler mevcuttur. Hastanın şikayeti olmadan manuel tedavinin yanlış olduğunu savunanların aksine özellikle osteopat ve kayropraktlar hastanın şikayeti olmasa da omurganın hareket kaybı ile ilgilenirler çünkü onlara göre, şikayet olmadan ortaya çıkacak mekanik yüklenme, sistemik hastalık, psikojenik problemler ve yaşlanmayla birlikte kısıtlanmış alanda problem oluşacaktır. Bu durum tedavi edilmezse, metobolik değişikliklere bağlı normal doku yapısının bozulması ve bunun yaratacağı visseral etkilerle, fibrozis ya da nörolojik problemlerin çıkabileceği düşünülmektedir.
Manuel Terapide Muayene ve Tanı Nasıl Olur?
Kas-iskelet sistemi tarama muayenesi yürüyüş, postür ve simetri veya asimetriye bakar. Bu normal olarak ayakta durur pozisyonda yapılır. Deneyimli hekimler genellikle ortaya sorular atar ve muayene bu sorunlara yanıtlar bulmak üzere yapılır. Ayakta dururken, sırt üstü yatarken ve yüzü koyun yatarken olmak üzere hastaya farklı pozisyonlar verilerek muayene yapılır. Hasta çıplak ve gevşek bir durumda olmalıdır.
Doku yapısal anormalliği fizyolojik disfonksiyonun palpe edilebilir kanıtıdır.
Palpasyonla sağ ile solu ve yukarısı ile aşağısı karşılaştırılmalıdır. Karşılaştırma yapmadan değerlendirirsek anlamlı bir sonuca varmak zor olur. Palpasyon tabakalar halinde yapılır. Cilt ısısında ve neminde değişiklik, duyarlılık, gerginlik, cilt altı yapışıklık, lokal hassasiyet, kıvam değişikliği (sertlik/yumuşaklık) tespit edilebilir.
Kızarıklık, şişkinlik, ağrı-hassasiyet ve sıcaklık varsa bu doku yapısında akut değişim olduğunu ve buna bağlı akut enflamasyon olduğunu gösterir. Dokunun akut yapısal değişikliklerinde terleme artmıştır ve deri genellikle nemlidir. Doku yapısındaki kronik anormalliklerde ise deri ince, kuru, atrofik ve soğuktur. Palpasyonun ele gelen yapı sıkı veya fibrotiktir.
Omurganı her iki yanıda olan cilt ve cilt altı dokuda olan değişiklikler, deneyimli hekimler için çok değerli bilgiler verir. Iç organ bozukluklarına da bağlı olabilen karakteristik palpasyon özellikleri vardır.
Yumuşak doku dışında omurga palpasyonuyla pozisyonel değişiklikler bulunabilir. Kemik asimetrileri ve hareket kaybı tespit edilebilir. Bazen hareket kaybının aksine segmentler aşırı hareketli olabilir. Kemiklerin çok mobil olduğu durumlar manuel terapinin yapılmaması gereken durumlardır. Omurga çıkıntıların yapacağımız basınçla ve hareket sırasında çıkan duyarlılık bölgeleri de önemlidir. Basınçla ortaya çıkarılan vertebral yaylanmanın azalması (eklem oynaklığının kaybı) ve duyarlılık not edilmelidir.
Doku yapısındaki anormallik için palpasyon yapmak daha ileri muayene gerektiren kas iskelet sistemi alanlarında sorunlu alanları saptamanın doğru ve etkili bir yöntemidir.
Aktif hareket gözle muayene edilmelidir. Faset bölgesi üzerine palpasyon yapmak için parmakları koyarak aktif hareketin palpayonu yapılır.
Fonksiyonel eklem rahatsızlıklarının tanısında en önemli yöntem eklem oynaklığı testidir. Eklem oynaklığı testi için, EHA’da(eklem hareket açıklığı) değişikliğe yol açmayacak şekilde, eklem yüzleri birbirine paralel kaydırılır. Bu kaydırma işlemi hekim tarafından büyük bir kuvvet uygulanmadan ve ağrı uyandırmadan yapılabilmelidir. Kısıtlılık patolojiyi gösterir. EO testinin tekrarlanmasıyla hareketin yeniden kazanılması halinde kısıtlı EHA’da iyileşme gözlenebilir. EHA kısıtlı ve ağrılı da olsa EO genellikle ağrısızdır. Bu nedenle, tedavi amaçlı pasif EHA’nın kontrendike olduğu durumlarda EO kullanılabilir.
Muayenede izometrik kas kasılmanın değerlendirilmesi önemlidir. Çünkü izometrik kasılmada oluşan ağrı sıklıkla mekanik-fonksiyonel eklem kökenli değildir ve bundan dolayı manuel tedaviye iyi yanıt vermez.
Manuel Terapi Teknikleri
Manuel terapi, kas-iskelet sistemi bozukluklarını tedavi etmek için kullanılan, elle yapılan bir fizik tedavi yöntemidir. Bu teknikler, ağrıyı azaltmayı, hareket kabiliyetini artırmayı ve fonksiyonel iyileşme sağlamayı hedefler. İşte manuel terapide kullanılan bazı yaygın teknikler:
- Mobilizasyon Teknikleri: Mobilizasyon, eklemlerin hareket açıklığını artırmak için yapılan yavaş ve kontrollü hareketlerden oluşur. Düşük hızda, kontrollü hareketlerle eklemlerin doğal hareket açıklığına ulaşması sağlanır.
- Manipülasyon Teknikleri: Manipülasyon, eklem hareketini ve fonksiyonunu düzeltmek için hızlı ve kısa hareketler (yüksek hız-düşük genlik) ile yapılan bir tekniktir. “Kütleme” sesi ile tanınır ve genellikle omurga manipülasyonlarında kullanılır.
- Yumuşak Doku Manipülasyonu (Soft Tissue Mobilization): Elle baskı, dairesel hareketler, dokuyu germe gibi yöntemlerle yapılır.
- Miyofasiyal Gevşetme Teknikleri (Myofascial Release): Fasya adı verilen bağ dokularındaki sertliği ve gerginliği gevşetmek için yapılan tekniktir. Uzun süreli, hafif baskılar uygulanır.
- Traksiyon (Çekme) Teknikleri: Omurganın veya eklemlerin mekanik olarak açılmasını sağlamak için yapılan bir tekniktir.
- Tetik Nokta Terapisi (Trigger Point Therapy): Kaslardaki ağrılı tetik noktaları hedef alan bir tekniktir. Elle tetik noktalara basınç uygulanır.
- Germe Teknikleri (Stretching Techniques): Kasları ve bağ dokuları esnetmek için yapılan kontrollü hareketlerdir. Statik veya dinamik germe yöntemleri uygulanabilir.
- Postüral Düzeltme Teknikleri: Hastanın duruş bozukluklarını düzeltmek için kullanılan manuel terapi teknikleridir.
- Eklem Oynatma Teknikleri (Joint Play Techniques): Eklem hareket açıklığını artırmak ve ağrıyı azaltmak için yapılan hafif manipülasyonlardır. Hafif, ritmik hareketlerle eklem mobilizasyonu sağlanır.
Sonuç: Manuel terapi teknikleri, hastanın durumuna ve şikayetlerine göre bireyselleştirilir. Bu tekniklerin uygulanması uzmanlık ve doğru bir değerlendirme gerektirir. Fizik tedavi uzmanı tarafından yapılması önemlidir.
Manuel terapiya başlamadan önce doğru tanı ve değerlendirme çok önemlidir. Fizik tedavi doktorları, kas iskelet sistemi hastalıkları, kireçlenme, boyun fıtığı, bel fıtığı, sinir sıkışmaları, romatizmal hastalıklar, veya kas-iskelet sistemi bozukluklarını doğru şekilde teşhis edebilir. Manuel terapiye başlamadan önce, altta yatan ciddi bir hastalığın olmadığından emin olmak gerekir. Sadece bir doktor bu değerlendirmeyi yapabilir. Fiyoterapistlerin tanı koyma yetkisi yoktur.
Manuel Terapinin Temel Özellikleri:
El ile uygulama: Manuel terapi, cihaz ya da makine yerine tamamen uzman hekimin elleriyle uygulanır.
Bireysel değerlendirme: Ayrıntılı hekim muayenesi sonrası manuel terapi planlanır ve uygulanır. Sadece görüntüleme yöntemlerine bakmak yeterli değildir. Eğer fizyoterapist manuel terapi uyguluyacaksa öncesinde mutlaka hekim muayenesi yapılarak sakıncalı bir durum olup olmadığına bakılmalıdır.
Manuel Terapide Amaç: Ağrıyı azaltmak, hareketliliği artırmak, kas-iskelet sistemi fonksiyonlarını düzeltmek.
Manuel Terapideki Çeşitli Tekniklere Bakış
Direk ve indirekt tedavi kavramı, kullanılan kuvvetin bariyere göre yönüyle ilişkilidir. Direkt yöntemlerle uygulanan kuvvet patolojik bariyere ya da artmış dirence doğrudur. Böylece, patolojik bariyerin, normalde olması gereken fizyolojik bariyere doğru yer değiştirmesi sağlanmaya çalışılır. İndirekt yöntemlerde ise uygulanan kuvvetle birlikte ortaya çıkan hareket, direncin en aza olduğu, patolojik bariyerin tersi yöndedir. Bu uygulama, mobiliteyi artırarak, patolojik bariyer ile normal fizyolojik bariyerin pozisyonları arasındaki ilişkide değişikliğe yol açar.
Manuel uygulamaya hastanın yaptığı katkı göz önüne alınarak aktif, pasif ve aktif + pasif yöntem şeklinde bir sınıflama da yapılabilir.
Bir diğer sınıflama ise itmeli ve itmesiz teknikler şeklindedir. Gerçekten de manipülasyon kelimesi çoğu yerde itmeli tekniği tanımlamak amacıyla kullanılmıştır. İtmeli teknik en sık kullanılan manuel tedavi yöntemidir.
Kas enerjisi tekniği; hastanın spesifik olarak hekim tarafından yönlendirilir ve istemli olarak vücudunu hareket ettirmesini içerir. Manuel terapist tedavi edilecek kısmı belli pozisyonda tutar ve hastaya tutma kuvvetine karşı kasını kasmasını söyler. Hasta kuvvet miktarını kontrol ettiği için yaralanma pek olası değildir.
Manuel tedavi için hasta rahat ve gevşek olmalıdır. Hasta tam gevşemeli ve kendini güvende hissetmelidir . Manuel terapist gevşemeli, tedavi amaçlı kavrama sıkı, ağrısız ve koruyucu olmalıdır. Hekim kendinden emin, rahat ve destekli şekilde durmalıdır. Hasta ile hekimin ilişkisi “iyi dans eden bir çift” gibi uyumlu olmalıdır. Eklem ağrısız durumda olmalıdır. Hiçbir zaman aşırı kuvvet uygulanarak anatomik hareket sınırı aşılmamalıdır. Kuvvet aktarımı için masasının yüksekliği ayarlanabilir olmalıdır.
Kaynaklar:
- Narman S. Manipulatif tıp. Beyazova M, Gökçe Kutsal Y. Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon. 2. Baskı. Ankara: Güneş Tııp Kitabevleri. 2011.p.1133-1163
2. Aksoy C, Dıraçoğlu D. Manuel Tıp. Oğuz H. Tıbbi Rehabilitasyon. 3. Baskı. Ankara: Nobel Tıp Kitapevleri. 2015. p:227-259.
3. Jeffrey s., Robert E. Manipulasyon, Traksiyon ve Masaj. Braddom RL. Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon. 3. Baskı. Ankara: Güneş Tıp Kitabevleri. 2010. P.437-455.
4. Özyemişçi Taşkıran Ö. Manuel Tedavi. Cumhuriyet Dergisi
Kaynak 2:
- Narman S. Manipulatif tıp. Beyazova M, Gökçe Kutsal Y. Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon. 2. Baskı. Ankara: Güneş Tııp Kitabevleri. 2011.p.1133-1163
2. Aksoy C, Dıraçoğlu D. Manuel Tıp. Oğuz H. Tıbbi Rehabilitasyon. 3. Baskı. Ankara: Nobel Tıp Kitapevleri. 2015. p:227-259.
3. Jeffrey s., Robert E. Manipulasyon, Traksiyon ve Masaj. Braddom RL. Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon. 3. Baskı. Ankara: Güneş Tıp Kitabevleri. 2010. P.437-455.
4. J Man Manip Ther. 2011 Nov; 19(4): 201–211
Ankara Manuel Terapi Ücretleri 2025
Manuel terapi, kas-iskelet sistemi rahatsızlıklarının tedavisinde kullanılan, ellerle uygulanan özel bir fizik tedavi yöntemidir. Bu yöntem, eklem, kas, bağ ve sinir dokularındaki hareket kısıtlılıklarını, ağrıyı ve fonksiyonel bozuklukları gidermeyi amaçlar.
Ankara’da manuel terapi seans ücretleri, fizik tedavi uzman hekimin deneyimi, uygulama süresi ve seans sayısı gibi faktörlere bağlı olarak farklılık gösterebilir.
Manuel terapi, özellikle bel ve boyun ağrıları, eklem sertlikleri, spor yaralanmaları, duruş bozuklukları ve bazı nörolojik problemler için etkili bir tedavi yöntemidir. Ancak, bu tedavi yalnızca alanında fizik tedavi uzman hekim tarafından veya hekim kontrolünde fizyoterapist tarafından uygulanmalıdır.
Ankara manuel terapi fiyatları 2025 ve manuel terapi yöntemleri hakkında daha fazla bilgi almak için ankara manuel terapi merkezimizi arayabilir ve randevu alabilirsiniz.
Manuel Terapi Fiyatları
Manuel terapi fiyatlarının belirlenmesinde, öncelikli olarak hekimin ayrıntılı muayenesi gereklidir. Muayene sonrasında seans bölgesi ve sayısı belirlenir. Birkaç bölgeye uygulanan manuel terapi, sadece bir bölgeye uygulanan tedaviden daha maliyetli olabilir. Toplam fiyat seans sayısına bağlı olarak değişir. Bazı merkezlerde olduğu gibi DR. SOYTÜRK kliniğinde de çoklu seans paketlerinde indirim ugulanır. Manuel terapi konusunda ileri seviye eğitim almış uzman hekimlerin ücretleri daha yüksektir.
Manuel terapi fiyatları hakkında daha fazla bilgi almak için kliniğimizi arayabilirsiniz.
Ankara Manuel Terapi Merkezleri
Manuel terapi merkezlerinde uzman fizik tedavi ve rehabilitasyon doktorunun (fiziksel tıp ve rehabilitasyon uzmanı) bulunması, tedavi sürecinin daha güvenli ve etkili bir şekilde yönetilmesi açısından büyük önem taşır. Sadece fizyoterapistlerin çalıştığı merkezler de manuel terapi hizmeti sunabilir; ancak bazı durumlarda bu eksiklik sorunlara yol açabilir.
Tedaviye başlamadan önce, uzmanların deneyimlerini ve hasta yorumlarını incelemeniz faydalı olacaktır. Ayrıca, manuel terapi uygulamalarının sizin için uygun olup olmadığını değerlendirmek üzere fizik tedavi uzman hekim muayenesi gereklidir.
Fizik Tedavi Doktorunun (Uzmanının) Önemi
1.Doğru Tanı ve Değerlendirme: Fizik tedavi doktorları, bel fıtığı, sinir sıkışmaları, romatizmal hastalıklar, veya kas-iskelet sistemi bozukluklarını doğru şekilde teşhis edebilir. Manuel terapiye başlamadan önce, altta yatan ciddi bir hastalığın olmadığından emin olmak gerekir. Sadece bir doktor bu değerlendirmeyi yapabilir.
2.Tedavi Planı Oluşturma: Fizik tedavi doktorları, hastanın ihtiyaçlarına göre detaylı bir tedavi planı hazırlar. Manuel terapi tek başına yeterli olmayabilir; bazen ilaç tedavisi, enjeksiyonlar veya başka tedaviler gerekebilir. Bu durumlar fizyoterapistlerin yetki alanına girmez.
- Komplikasyonların Yönetimi: Manuel terapi sırasında veya sonrasında oluşabilecek komplikasyonların yönetimi için tıbbi bilgi gerekir. Örneğin, sinir hasarı veya ağrı artışı gibi durumlarda müdahaleyi bir doktor yapmalıdır.
- Multidisipliner Yaklaşım: Bir fizik tedavi doktoru, gerekli gördüğünde diğer uzmanlık alanlarıyla (örneğin, ortopedi, nöroloji) iş birliği yapabilir. Bu, daha kapsamlı bir tedavi süreci sağlar.
Sadece Fizyoterapistlerin Bulunduğu Merkezlerdeki Riskler
- Eksik Tanı: Fizyoterapistler tıbbi tanı koyma yetkisine sahip değildir. Eğer altta yatan ciddi bir sağlık sorunu (örneğin, tümör, enfeksiyon, ciddi disk hernisi) varsa, bu durum gözden kaçabilir.
- Uygun Olmayan Tedavi: Her hasta manuel terapi için uygun değildir. Yanlış bir teknik veya gereksiz bir uygulama, durumu daha kötü hale getirebilir.
- Hastanın Genel Sağlığını İzleyememe: Belirli durumlarda (örneğin, yüksek tansiyon, kalp hastalığı, osteoporoz gibi), manuel terapi dikkatle uygulanmalıdır. Bu gibi sistemik hastalıklar bir doktorun değerlendirmesini gerektirir.
Sonuç olarak: Manuel terapi merkezinde bir fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanı doktorunun bulunması, tedavi sürecinin güvenliği ve başarısı için büyük önem taşır. Sadece fizyoterapistlerin olduğu merkezlerde tedavi almak, özellikle doğru tanı konulmadan başlandığında, hastanın durumu için risk oluşturabilir. Manuel terapiye başlamadan önce bir doktor muayenesi ve onayı almanız, tedavinin etkinliğini ve güvenliğini artıracaktır.